Zona Nedir?
Zona, herpes zoster olarak da bilinen viral bir enfeksiyondur ve çoğunlukla su çiçeğine neden olan Varisella zoster virüsünün yeniden aktive olmasıyla oluşur. Su çiçeği, çocukluk döneminde yaygın olarak görülen bir hastalıktır ve hastalık geçtikten sonra virüs vücutta pasif kalır. Zona, yaşlı bireylerde veya bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde daha yaygın görülse de, sağlıklı çocuklarda da görülebilmektedir. Bu durum, sıkça anne karnında ya da erken çocukluk döneminde su çiçeği geçirmiş çocuklarda gözlemlenmektedir.
Çocuklar için zona, genellikle ani bir şekilde başlar ve ciltte ağrılı ya da kaşıntılı, su dolu kabarcıklarla karakterize döküntülerle kendini gösterir. Döküntüler, başlangıçta tek bir bölgede ortaya çıkar ve zamanla etrafındaki bölgelere yayılabilir. Çocukların zone olduğunda, vücutlarının bağışıklık sistemi genellikle sağlıklı olduğundan, bu hastalık çoğunlukla hafif seyreder.
Zona hastalığının tanısı, genellikle döküntülerin fiziksel muayene sırasında görülmesi ile konulur. Kan testleri sonucunda genellikle normal değerler gözlemlenir, bu nedenle çocukların durumlarının iyi takip edilmesi önemlidir.
Zona Belirtileri
Çocuklarda görülen zona belirtileri, genellikle hafif seyirli ve çocukların günlük hayatını çok fazla etkilemeyen bir durum olarak ortaya çıkar. Döküntü öncesinde, erişkinlerde görülen şiddetli ağrılar yerine, çocuklarda genellikle hafif kaşıntılar gözlemlenir. Döküntü, başlangıçta tek bir noktadan yayılmaya başlar ve ardından çevresindeki diğer bölgelere de sıçrayabilir.
Zona, çoğunlukla ağrısız bir seyir izlese de bazı durumlarda hafif rahatsızlık hissine neden olabilir. Döküntü, 1-3 hafta içinde kendiliğinden iyileşir ve çoğunlukla kalıcı bir hasar bırakmaz. Ancak bazı durumlarda zona, menenjit, yüz felci gibi nadir komplikasyonlara yol açabilir, bu nedenle çocukların durumu sürekli izlenmelidir.
Çocuklarda zona belirtilerinden biri de sinirlerdeki hassasiyetin artmasıdır. Her ne kadar çocuklarda bu durum çok sık gözlemlenmese de, döküntünün ardından sinirsel ağrılar oluşabilir. Ancak bu durum, genellikle erişkinlere göre daha az rahatsız edici olabilmektedir.
Zona Neden Olur?
Zonanın çıkmasına neden olan başlıca etken, Varisella zoster virüsünün yeniden aktive olmasıdır. Çocuklarda bu durum en çok, geçmişte su çiçeği hastalığı geçirmiş olmalarıyla bağlantılıdır. Virüs, çocukluk döneminde vücutta pasif bir şekilde kalır ve bağışıklık sistemi zayıfladığında tekrar aktive olabilir. Ancak sağlıklı çocukların zona geçirmesi için belirgin bir risk faktörü olması gerekmemektedir.
Bağışıklık sistemini zayıflatan bazı durumlar, çocuğun zona geçirme olasılığını artırabilir. Örneğin, çocukluk dönemi kanserleri, HIV enfeksiyonları, organ nakline gereksinim duyan sağlık durumları veya immunsupresif tedavi uygulanan durumlar, zona riskini artıran başlıca hastalıklardır. Ayrıca, özellikle hapsedilmiş veya kötü koşullarda yaşamış çocuklarda da zona gibi viral enfeksiyon riskinin arttığı gözlemlenmiştir.
Bunların yanı sıra, çocuklar arasında temas yoluyla da zona riski artabilir. Özellikle su çiçeği geçirmiş bireylerle yakın temas, çocukların zona geliştirme ihtimalini artırabilmektedir. Dolayısıyla, bu tür enfeksiyonların bulaşması ve önlenmesi büyük önem taşır.
Zonanın Tedavisi Nasıldır?
Zona tedavisinin amacı, virüsün etkilerini azaltmak ve belirtileri hafifletmektir. Tedavi sürecinde antiviral ilaçların kullanımı önemli bir yer tutar. Genellikle, asiklovir isimli antiviral ilaç, çocuklarda en sık tercih edilen tedavi yöntemidir. Bu ilaç, virüsün yayılmasını engelleyerek, belirtilerin daha hafif geçmesine yardımcı olur.
Antibiyotikler, zona tedavisinde etkili olmadığından kullanılmamaktadır. Bunun yerine, kaşıntının ve rahatsızlığın hafifletilmesi için destekleyici tedavi yöntemleri uygulanabilir. Çocukların rahatlaması ve bu süreçte daha az rahatsızlık hissetmeleri adına çeşitli nemlendiriciler ve topikal tedavi yöntemleri kullanılabilir.
Çocukların tedavi sürecinde izlenmesi gereken önemli noktalardan biri de, herhangi bir komplikasyonun gelişip gelişmediğidir. Zona, genellikle iyi seyirli bir hastalık olsa da, menenjit veya yüz felci gibi riskleri göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle, tedavi sürecinde çocukların durumunu gözlemlemek ve gerektiğinde bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.
Evde Tedavi Yöntemleri
İlk aşamada, çocuklar banyo yaparken sıcak su yerine ılık su kullanmak ve döküntülerin üzerini kaşımaktan kaçınmaları teşvik edilmelidir. Cildi tahriş etmekten kaçınmak, iyileşme sürecinde önemlidir. Ayrıca, rahat, pamuklu kıyafetler giymeleri de çocukların rahat hissetmesini sağlayacaktır.
Görülen kaşıntının hafifletilmesi için antihistaminik ilaçlar kullanılabilir. Ancak bu tür ilaçlar kullanılmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Bunun yanında, serin kompresler uygulamak da kaşıntı ve rahatsızlığı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Son olarak, çocukların iyi bir sıvı alımını sağlamaları ve dengeli bir beslenme düzeni sürdürmeleri tedavi sürecinin kolaylaşmasına katkı sağlayabilir. Bağışıklık sisteminin güçlü kalması, iyileşme sürecini hızlandıracak ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olacaktır.