Çocuklarda Skolyoz: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Çocuklarda Skolyoz Nedir?

Skolyoz, omurganın anormal bir eğrilikle yana doğru kıvrılması anlamına gelir. Genellikle ‘S’ veya ‘C’ şeklindeki eğrilikler, önden bakıldığında belirginleşir ve omurga normalde düz görünmesine rağmen, bazı çocuklarda bu eğriliklerin mevcut olduğu tespit edilebilir. Skolyoz, genellikle ergenlik döneminde daha fazla görülmekte olup, bu dönemde kız çocukları erkek çocuklarına göre daha yüksek risk taşır. Eğriliğin tanı alabilmesi için, eğriliğin 10 dereceden fazla olması gerekir. Aksi takdirde, bu durum skolyoz olarak kabul edilmez.

Çocuklar, genellikle duruş bozuklukları ile ortopedi uzmanlarına başvurduğunda, yapılan tetkikler sonucunda belirli derecelerde skolyozun varlığı tespit edilebilir. Adölesan idiyopatik skolyoz, en yaygın görülen skolyoz tipidir. Bu tipin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik geçişli olmadığı ileri sürülmektedir. Bazı durumlarda, serebral palsi veya kas distrofisi gibi nöromüsküler hastalıklar da skolyoza yol açabilir.

Skolyoz, yalnızca ileri yaşlarda değil, doğumdan itibaren de ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Bazı çocuklarda doğuştan gelen deformiteler, yaralanmalar, enfeksiyonlar, tümörler veya kireçlenme gibi nedenlerle de gelişebilir ve zamanla daha belirgin hale gelir.

Çocuklarda Skolyozun Belirtileri

Çocuklarda skolyozun erken teşhisi, tedavi süreci açısından büyük önem taşır. Ailelerin, çocuklarının duruşunu ve omuzları dikkatli bir şekilde gözlemlemeleri gerekir. Özellikle banyo veya deniz gibi ortamlarda, çocukların arka ve ön tarafından bakarak, omuz ve göğüs hizalarının simetrik olup olmadığını kontrol etmek faydalıdır. Ayrıca bel kıvrımlarının simetrik olup olmadığı, kolların bel kıvrımları ile olan mesafesi de dikkat edilmesi gereken bazı belirtilerdir.

Çocuğunuz denize girerken, sırtındaki çıkıntıları kontrol edebilirsiniz. Kaburgalardan birinin çıkıntılı olup olmadığını veya çocuğunuzun öne doğru eğildiğinde sırtının eğrilip eğrilmediğini gözlemlemek önemlidir. Eğer anne-babalar herhangi bir eğrilik veya asimetri farkederlerse, zaman kaybetmeden bir doktora başvurmaları son derece kritik öneme sahiptir. Erken teşhis, çoğu zaman cerrahi müdahale gerektirmeden tedavi olma şansı sağlar.

Skolyozun en yaygın belirtilerinden biri, çocuğun sırtında bir tarafın daha belirgin olmasıdır. Ayrıca, hareket sırasında dengesizlikler ve kronik sırt ağrıları da diğer belirtiler arasında yer alabilir. Ailelerin bu tür belirtilere dikkat etmeleri, gereksiz hastalıklara karşı önlem almaları açısından kritik bir role sahiptir.

Skolyozun Tanısı ve Tedavi Yöntemleri

Skolyoz tanısı, genellikle çocuk ortopedi uzmanları tarafından konulur. Çocuk hasta, fiziksel muayeneye tabi tutulacak ve gerekirse röntgen gibi görüntüleme yöntemleri kullanılacaktır. Bu yöntemler sayesinde, eğriliğin derecesi ve ne ölçüde müdahale gerekip gerekmediği belirlenir. Skolyozun tedavisinde kullanılan yöntemler, eğriliğin derecesine ve çocuğun yaşına bağlı olarak değişir.

Daha az ilerlemiş vakalarda, egzersiz, fizik tedavi ve korse kullanımıyla tedavi uygulanabilir. Egzersizlerin amacı, omurgayı desteklemek ve sera düzeltmektir. Fizik tedavi, çocuğun motor becerilerini artırmaya yardımcı olurken, korse ise omurgayı düz tutmak için kullanılır. Cerrahiden kaçınılması gereken durumlarda, bu yöntemler genellikle yeterli olacaktır.

Ancak, daha ileri dereceli skolyoz vakalarında cerrahi müdahale gündeme gelir. Bu tür vakalarda, çocuğun hayat kalitesini artırmak ve omurganın düzgün bir biçimde gelişmesini sağlamak amacıyla cerrahi operasyonlar planlanır. İlk çocukluk döneminde, büyüme koruyucu cerrahiler ile omurganın daha düz bir pozisyon elde etmesi sağlanabilir. Ameliyat öncesi, hastanın genel değerlendirmesi yapılır ve cerrahiye uygun olup olmadığına karar verilir.

Erken Teşhis ve Önleme

Çocuklarda skolyozun erken teşhisi, tedavi açısından hayati öneme sahiptir. Ailelerin, çocuklarını dikkatle gözlemlemeleri, gerekli kontrolleri zamanında yaptırmaları gerekmektedir. Eğitim kurumlarında yapılan düzenli sağlık taramaları ve kontroller, çocukların sağlığı açısından çok yararlıdır. Bu tür taramalar, küçük yaşlardaki eğriliklerin erken aşamada tespit edilmesine olanak tanıyabilir.

Çocukların fiziksel aktiviteleri desteklenmeli, ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi gerekmektedir. Egzersiz ve spor, çocukların kas ve iskelet sisteminin güçlenmesine olanak tanırken, aynı zamanda skolyoz gelişimini de engelleyebilir. Ailelerin çocuklarıyla birlikte spor yapması, bu süreci daha eğlenceli hale getirebilir.

Skolyoz, toplumda oldukça yaygın görülen bir rahatsızlıktır ve anne-babaların bu duruma olan duyarlılığı artırılmalıdır. Farkındalık oluşturmayı hedefleyen kampanyalar, velilerin bilinçlenmesine ve çocukların tedavi süreçlerine katkı sağlamalarına yardımcı olacaktır. Her aile, çocuklarının sağlıklı bir şekilde büyümesi için bu konuda bilgi sahibi olmalıdır.

Sonuç

Çocuklarda skolyoz, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir durumdur. Ailelerin bu konuda bilgi sahibi olmaları ve çocuklarını düzenli olarak gözlemlemeleri son derece önemlidir. Eğriliklerin tespiti için gereken dikkat ve özen, ileride olası cerrahi müdahale gereksinimini azaltabilir. Çocukların sağlıklı bir omurga gelişimi için gerekli önlemlerin alınması, sadece fiziksel sağlıklarına değil, genel yaşam kalitelerine de olumlu yansıyacaktır.

Sonuç olarak, skolyoza ilişkin her türlü bilgiye sahip olmak ve ailelerin bilinçlenmesi sağlanarak, çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde yetişmesine yardımcı olunabilir. Unutmayalım ki çocuklarımızın sağlığı, bizim en büyük önceliğimiz olmalıdır.

Scroll to Top